14 Haziran 2010 Pazartesi

fahişenin fahiş hiçi

acımak demişti geçen gün yaşlı kadın suratıma karşı yüzündeki tüm çizgileri ekşiterek. oysa ben ölmüş bir karganın pençesinde can çekişen solucana acırım. bu kıyafetler benim değil hayır! götürün bu fahişeyi yanımdan artık. gözleriyle okşuyor beni şehvetli dudak kıvrımlarından zürriyet akıyor. iğreniyorum! ah hüzünlü böcek, işlediğin tüm cinayetleri riyaziyeleştirmekten vazgeç! geriye dönüş ya da pişmanlık mutfaktan çaldığın peynir kırıntısından daha gerçekçi değildir. üstelik faraziyeyi de senden öğretmişken sol kaburgamdaki ezik kemiğin üstündeki bene. işte ben en çok o benim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder